Monday, January 28, 2008

Geciken Sobe

Geçen ay Archisugar 'cım hayatımı anlamlı kılan 7 şeyi anlatmak üzere sobelemişti beni... Wegwarte' cim de Hakkımdaki bilinmeyen 7 gerçeği açıklamak üzere sobeledi :) Ama araya giren telaşlı günler, minik yurtdışı gezisi, grip derken nihayet yazıyorum... İlk gelen sobe ile başlıyoruz...

* Ailem ve baldan tatlı üyesi Ege'm... Ben büyük ailede büyüdüm, kocaman bir ailede; dedeli-babaanneli, amcalı-yengeli, kuzenli bir evde... Birbirlerine sımsıkı bağlı insanların yaşadığı, iftarların-sahurların, bayram yemeklerinin en az 20 kişi ile yenildiği, bahçeli, huzur dolu bir evde...

Ailenin ne demek olduğunu çok küçükken öğrendim...

* Dostlarım! Onlarsız olmaz... Gözünün içine bakıp bütün hikayeyi görebilen, koşulsuz yanımda olan-yanlarında olduğum özel insanlar...

* Büyümesinden korktuğum; ama ısrarla, herşeye rağmen çocuk kalmayı başaran ruhum :) Heyecanını hiç kaybetmeyen, içinde kelebekler olduğuna inandığım ruhum :)

* Çalışmak! Ortaya birşeyler çıkarmak, üretimi organize etmek bana inanılmaz keyif verir. Kendini çok oyalayabilen biri değilim, işim olmalı hep.En sevdiğim iş günü, saatin ne zaman geçtiğini farketmeden akşam olması ve koltukta kala kalmak :)

* Gülmek-güldürmek, bardağın yarısı dolu demek :) Herzaman hayata pozitif yaklaşmak, çok inanıyorum ki hayata ne verirsen oda sana aynısını veriyor...

* Çok sevmek - sevilmek... İnsanları olduğu gibi kabul edip öylece sevmek... En zoru ama en güzeli :)

* İnanmaktan ve dilemekten vazgeçmemek ! İnanmak dünyanın en zor kavramı.Yürekten inanmak, kurcalamamak... Bunun yanında dileklere dikkat etmek.Hayat öyle sürprizler sunuyor ki inanmaktan ve istemekten vazgeçmeyenlere, mutluluk perisini sağ omuzunda piknik yaparken, papatya fallarında buluveriyorsun :)

Bir sonraki sobemiz hakkımda bilinmeyenler olucak...
Herkese şap-şahane bir hafta diliyorum.
~mrl~

Saturday, January 19, 2008

Grip + Kaçamak + Düsseldorf


Zaman su gibi aktı yine... 20 güne ne çok şey sığdığına inanamıyorum :)

10 gündür bitmek bilmeyen grip, deli öksürük, hastalığa rağmen Almanya !

Aylar öncesinden yapılmış bir plan vardı, kızlarla Düsseldorf' a gideceğiz.Ben Pazartesi işe bile gidemeyip evde sürünürken Salı sabahı uçaktaydım :) Ben ki 400-500 kare fotoğraf çekerim seyahatte, tek kare fotoğrafla döndüm.Düsseldorf'un renksizliğinden mi benim hastalığımdan mı bilinmez hiç çekmedim...Tek kare var, oda bu :) En beğendiğim şey pastalar oldu...Süperdi! Tekrar gitmem gerekse pastalar yeterli sebep !
Birçok arkadaşım benim gibi hasta oldu, ben çok komiktim ''asla hasta olmuyorum'' deyip kendime nazar değdirdim :) Başağrısı ve kuru öksürükle başlayıp, karda yatmışımda ciğerlerim bu yüzden parçalanıyormuş gibi sesler çıkararak öksürüyorum der gibiyim... Doktorum 3 günden önce ateşin düşmez dedi, 2 günde düştü de bu öksürük ne zaman biticek bilmiyorum...Geçer nasıl olsa :)
Hayat sürpiz, hayat keyifli...
Sürprizli bir hafta diliyorum herkese...
~mrl~