Tuesday, January 30, 2007

* * * * ~ ~ birasss magic ~~~~

Bu filmi hatırlayanlar vardır mutlaka, ben çok sevmiştim :)

Sinemada izlemiştik, ne keyifli bir gündü...

uçmalı kaçmalı pırıltılı simli bişiler görmek istiyorum bu akşam...

kaç zamandır aklımdaydı, niye almadım sanki şu dvdyi...

yarın yapılacak listemdekileri

''yarın ''sayfasına eklediğim için olsa gerekkk....

mrl

Monday, January 29, 2007

mmmm moda....


moda benim için hep çok özel...
her havada severim , kar yağmur fırtına lodos hiç farketmez her daim moda olsun yeter...keyifsiz zamanlarda da keyifli zamanlarda da hep tercihim oldu bu minik mekan :) belki okul hayatım orada geçtiği içindir, yada orada geçen yıllardan sonra denizdeki gel-gitlere uyum sağlamıştır ruhum ...
bu sabah yine lodos isyan çıkarmış modada, ne yazıkki ben göremedim , arkadaşım çekti yeni fotoğraf makinasıyla bu kareyi...
bende çok sevdim tabii , şahane dalgaları sizde görün istedim :))
herkese ii haftalar
mrl
photo by fatih

Thursday, January 25, 2007

Kara Ocak !


"Kara Ocak" bu... Hep sevdiklerimizi, ille iyileri vuran cellat ocak...Birinin ölüm yıldönümünü öbürünün ölüm haberine ekleyen, birinin cenazesini kaldırırken yenisinin haberini veren, ocaklar söndüren, şom ağızlı, lanet ocak...Daha Hrant'ın mezarı tazeyken geldi İsmail Cem'in ölüm haberi...
devamı :

http://www.milliyet.com.tr/2007/01/25/yazar/dundar.html

C.Dündar

çok üzüldüm ülkem adına...ne zor bir hafta geçirdik...
Hrant Dink 'in cenazesine yüzbinlerin katılması bu korkunç olayın içinde yüreklere su serpen tek doğru hareketti.Gazetelerde çıkan tek sayfa simsiyah ilanlarsa iç dünyamızın alt-üst oluşunu simgeler gibiydi !

İsmail Cem' i kaybettik !
Duruşuyla, dünya görüşüyle, zekasıyla, başarılarıyla dış politikaya bu denli çok yakışan özel bir adam... dı demeye dilim varmıyor...

Doğum gününde çıkmasını planladıkları yaşamını anlatan kitap hazırlamışlar C.Dündar ile, merakla bekliyorum...

mrl

Sunday, January 21, 2007

5 Yaş Güzelleri, pardon onlar PRENSESSSS

Haftaya keyifli başlamaya birebirdir böyle kendini prenses sanan 5 yaş güzelleri....
Kendileri yuva kankileri olup, pembe tüllü-pullu-pırıltılı prenses kıyafetleri giyerler.Kanatlarda vardı bir ara sabah yataktan kalkar kalkmaz giyilen :)

Pijamalarını giydirmek bile inanılmaz keyifliydi...Nasıl bitmeyen bir enerjiyle azdı 2 kokoş :)
Daha bişi anlatmicam , anlatılmaz zaten yaşanır bu prensesler :))
herkese ii haftalar
mrl

Friday, January 19, 2007

TARİHE TANIKLIK ETTİM...

Aslında rutin bir iş günü olarak başlamıştı herşey...

K.Rasath.nesinin web sayfasını yapıyoruz ve neredeyse bitti haftaya açılır yenilenmiş olarak...Bugün son rutuşlar için toplantımız vardı.İlk toplantımızda masada duran,saatli hava ölçüm değerlerinin yazıldığı defteri görmüştüm.Yanında geçen yıl aynı aya ait bir defterde duruyordu.


Benim gibi işin mutfağına girmiş bir meraklı herşeyi sorar tabii, keyifle anlattılar bende duyduklarımdan çok etkilendim.

Türkiye dünyanın en eski rasat tarihine sahipmiş. 1911 Temmuz ' undan bu yana bir gün dahi aksamadan bu ölçümler günde 3 defa alınmış ve hala alınıyor...Çok ciddi bir süre ve emek...

Günümüz şartlarında çok yapılabilir şeklinde düşünülebilir belki ama 1911 ' den başlıyor bu arşiv!

4 yıl sonra 100 yıllık bir rasat arşivine sahip olacak ülkemiz sayelerinde...


Haberlerde söylenen son 50 yılın en sıcak yada en kuru günü yaşanacak yada yaşandı sözleri işte bu arşivlerden çıkıyormuş...

İşimizin bitmesine kısa bir süre kala yine merakla karıştırdığım bu defterin fotoğrafını çekmek ve blogum olduğunu, uygun olursa yer vermek için izin istedim...
İzin vermekle kalmayıp arşivden birde NİSAN 1914 yılına ait Osmanlıca yazılmış bir rasat defteri çıkardılar...
Nasıl mutlu oldum :)
















Savaş yıllarında dahi çalışmış bir kurumun arşivine ait, tarihe ve günümüze ışık tutan çok değerli bir defterin fotoğrafını çektim...


Birde iç sayfalardan bir fotoğraf...

ve son olarak yine 1917 yılına ait bir hava durumu haritası...




Tüm haftanın yorgunluğunu unutturan çok keyifli ve hayatım boyunca unutmayacağım dakikalardı...

Bir itiraf , aklım sismik hareketleri gösteren tamburlarda kaldı :))


mrl

Wednesday, January 17, 2007

günler oldu yine, ... ? e hadi....


günler oldu yine , bir türlü elim varmadı... yazamadım,
istedim ama cık . olmadı !

özledimde çok aslında, ne çabuk alışılıyormuş blog olayına...

sadece buradan tanıdığım arkadaşlar gününe anlam katabiliyor... yeri gelmişken tekrar teşekkürler B5 :)



Tontinim daha iyi, yada 1 gün iyi gecesi kötü sonra azıcık daha iyi şeklinde idare ediyor...

Ben güzel haberler yazmak istiyorum, bakınca bu siyah zeminde içiniz daha fazla karamasın , zaten yaşamın içinde herkesin sıkıntısı kendine yetiyor...



o zaman keyifli bişeylerden bahsedelim mesala...
B.Ortaçgil dinlemeye gittim kuzenlerle birkite...
çok keyifliydi, küçük bir mekandaydık Ortaçgil'de ne güzel böyle evdeymişiz gibi, siz seçin şarkıları çalalım dedi bende en önde olmanın avantajıyla seçtim :))
* küçük şeyler
hepside küçücük şeyleeer....
* değirmenler
ve sen ben değirmenlere karşı, bile bile birer yitik savaşçı
akarız dereler gibi denizlereee
belkide en güzeli böyleeee....
* deniz kokusu
deniz kokusu getiriyorum,
karlı dağların tepesi,
özgürlük gibi deniz , işte akdeniz....
benim seçtiklerimdi... deniz kokusu için hayle nazlandı aslında, bu şarkıyı sonlara doğru herkes isteyince söyledi..
sonra ''yollarımız hiiiç kesişmemiş şu eylül akşamı dışında ''
çaldı, eşine yazmış... hepsi ezbere bildiğim şarkılardı dolayısıyla çok keyifli bir gece oldu...
yakın zamanda herkesin öğrendiği '' sensiz olmaz'' da çaldı...
zaman çok çabuk geçti, gitmeseydik iyiydi böyle dedim, yine çalarız dedi...
çok seviyorum bu adamı ...
bu arada çok kimseler bilmez mama - çu-ku-la-ta da çaldı bize :))
Kızılok' u yad ettik...
éh , acıdı tabii biraz...16 dan beri çok sevdiğim şarkılar bunlar... ii ki varlar :)
mrl
p.s. bozburun da benim seçimimdi , onuda söyledi :))



Thursday, January 11, 2007

Tontinim hasta ...

Nasıl tarif edilir anneanne?
Hiç düşünmemiştim bugüne kadar...Onu hiç tanımayan birine anlattığımda muziplikleriyle başlıyorum...Yaşı ilerledikçe nasıl daha eğlenceli fırlama biri olduğuyla mesala :)
Ben onun eşini yani dedemi hiç tanımadım...Çok genç yalnız kalmış
Tontinim..Demir gibidir O ! Tabii ki idare etmiş ... Yaşam mücadelesi ,yaşananlar, çocukları, onları evlendirmesi derken yaşı ilerledikçe bir fırlamaya dönüştü bizimki...
Bana sürekli ;
''- Ben bu yaşımda senin kadar gezsem bir sevgilim olmuştu !! '' der :) Az gezdiğinden değil, o yaşında benden daha çok gezdi, özellikle de Anadolu'yu... Birlikte dede seçtik ... :) Dede konusuyla çok eğlendirir bizi hala.Yaşıyla ilgilide küçük bir problemi var, asla doğruyu söylemez :)))
Doktora gider yine söylemez, yaşını bilirlerse ilgilenmez ve güzel ilaç vermezlermiş :) Yakın zamanda geçen minik bir anektodta ; teyzemle gittiler dr. a, tabii bizimki yine tedaviden memnun değil söylenip duruo
''-te N. süledi yaşimi vermedi güzel ilaç!!
teyzem içerden seslenio
'' -demedim anne walla 79 dedim'' !!!
Bayılırım ben bizim taraflıların aksanlı konuşmalarına...
(örnek cümle '' dedim istedim süleyem hem nasıl '' gibi)
Onunla ilgili yazabileceğim öyle çok şey varki...

Benim Tontinim yatıyor şimdi...Daha kötüsü doktorlar iyi değil diyorlar...Daha genç olsaydı acil ameliyattı yaşından ötürü olmaz diyorlar...Bizi hastaneli günler bekliyor,birsüre yatması gerekicek...Zaten hiçbirşey yiyemez oldu, ciğerleri su toplamış...Ağrısı var, rahat edemiyor hiç...
Annem annesine tapar, gözlerinden anlıyorum annemim üzüntüsünü...
Kıyamıyorum Tontinime , çok üzgünüm...

mrl
p.s. fotoğraf 02.06 bizim evde...

Sunday, January 7, 2007

çok değiştim ben , çoook :)

Yeni yılda bana bir haller oldu :) önce saçlar veee !!
2 senedir yaptırmak istediğim ama çok tırstığım için ertelediğim
minik operasyonu sonunda oldum!

çok gerildim, manyak bişidi :) benim sıkıntı endişe zamanlarında bacaklarım kasılır, iptal oldum adeta :)


çok kısa sürdü , toplamda sanırım sadece 5 dakika... sonrasında deli gibi batıcak , sanki bir avuç kum kaçmış gibi hissediceksin dediler ama benimki nerdeyse hiç ağrısız geçti ... dilerim 3 ay sonraki kontrolde numaram ilerlememiş çıkar, şu anda çok güzel görüyorum ve hep böyle kalmasını çok çok çok ama çok çok istiyorum :))


hiç göz problemi yaşamamış olanlar nasıl bir lüks hayat yaşadıklarını bilemezler...

yataktan kalkınca ilk yapılacak şey gözlük takmaktır yada doğruca lensleri giymek... giymek , takma gözlerim gibi abuk sabuk isimleri vardı benim için o minik yumuşak yuvarlakların...


o kadar bıkmıştım ki oh en sonunda kurtuldum...





Canım Es' im akşam sürpriz yapıp beni görmeye geldi ...
elinde tek bir tanesinin fotoğrafını çekebildiğim bu harika gülden oluşan kocaman bir buketle :)) çok fotoğrafını çektim buketin ama ne kadar güzel olduğu ancak bu detayda göründü.

eh buket benim buda size düşen :))



şimdiii ,
tek ibişlik anlatıcak nonim değil ya yeri gelmişken tarih yazdığım ibişliğimi anlatim bari...
bizim kızlar buna bir ömür gülücekler zaten :))

bir hafta sonu Es' te kalmaya karar verdik ama geç verilmiş bir karardı benim yanımda savaş malzemelerim (gözlüğüm, lens slsynum v.s. ) yine yoktu... gecenin bir körü nöb. ecz. bulucaz diye yeniköy sarıyer dolaştık durduk, bu arada ''-senin gözünedeee lensine deeeee '' şeklinde isyanlar var arabada ,neyse en nihayet aranan malzemeler alındı eve gidildi...

olay sabah ben uyku sersemi lens takmaya çalışırken gerçekleşmiş.

lensin tekini taktım teki yok!!

yerlerde , lavoboda, gözümün içinde her yerde aradım yok yok yok...deli oldum!!

zaten yanımda gözlükte yok...yapıcak bişi yok tek gözde tek lens idare ederim deyip günü o şekilde geçirmeye çalışıyorum... ilerleyen saatler , başım ağrıyor tek gözümü bandanayla kapattık!
kahve yaptım fincana koyarken elime döktüm ve hala uyanmıyorum duruma...!

yanık elimle Es'in gemiler geçen harika balkonunda kızlarla kahve içiyoruz ve dayanamiycam deyip tek gözümdeki tek lensimi çıkarıp balkondan attım!!!
peki ne oldu !!! dünyam aydınlandı !!!

ibiş ben aynı göze 2 lens takmayı becermişim !!! üst üste !!!!

eğer N. farketmeseydi bu benim sırrım olarak kalıcaktı :)
tabii burdan ömürlük bir malzeme çıktı... nasıl eğlendiler nasıl dalga geçtiler :)) ben de böyle bir ibişlikle ölümüne dalga geçerdim...

Nonicim gördünmü bak, bende bir ibişliğimi ortaya serdim...
nihayet geldin, seni çok ösledimmmmmmmm....

mrl

p.s. kısaltmalar ve op.ismi arama motorları yüzünden yok ... :)